Hamileliği Riske Sokan 8 Neden
İçindekiler
Riskli gebeliğin nedenleri hakkında ayrıntılı bilgiye aşağıdaki yazımızda ulaşabilirsiniz.
Riskli Gebeliğin Nedenleri
Tüm gebeliklere kıyasla çok daha dikkat isteyen ve özenle takip edilmesi gereken riskli gebeliklerde, son yıllarda bilgi ve teknolojinin hızla gelişmesine paralel olarak önemli ilerlemeler kaydediliyor. Öyle ki, günümüzde yaklaşık %10 civarı karşılaşılan riskli gebeliklerin yaklaşık %90’ı gayet sağlıklı bir gebelik süreci ve sağlıklı dünyaya gelen bebekle sonlanıyor. Ancak tüm bu gelişme ve ilerlemelere rağmen, gebelik öncesi testlerin yaptırılması, risklerin ortaya çıkartılması açısından önem taşıyor. Böylece baştan önlemler alınarak daha sağlıklı gebelik dönemi geçirmek mümkün oluyor. İşte, riskli gebeliğin nedenleri…
1)Anne Adayının Genetik, Tıbbi ve Fiziki Özellikleri
Gebelikte risk yaratabilecek etkenlerin başında, anneye bağlı olan faktörler yer alıyor. Buna göre;
- Anne adayının boyunun 1.50’den kısa olup, kilosunun obez kategorisinde yer alması,
- Anne adayının yaşının 17’den küçük veya 35’ten büyük olması,
- Akraba evliliği yapılmış olması,
- Sigara, alkol veya uyuşturucu madde kullanımı,
- Anne adayının sistemik hastalıklara sahip olması,
- Genetik geçişli hastalık öyküsüne sahip olmak,
- İleri gebelik sayısı (4 üzeri)
2)Gebelik Tansiyonu
Hamilelik, kadın vücudunda pek çok organı etkileyerek değişimler yaşanmasına neden oluyor. Her kadının vücudu ise bu değişikliklere adapte olamayabiliyor ve bunun sonucunda bazı problemlerle karşı karşıya kalınabiliyor. Bu sorunlardan belki de en önemlisi, halk arasında gebelik zehirlenmesi olarak bilinen gebelik tansiyonudur. (preeklampsi) Anne adayının kan basıncının yükselmesiyle ortaya çıkan gebelik tansiyonu, önemli bir konudur ve anne adayının mutlaka takip edilmesi gerekir.
*Gebelik tansiyonu hakkında daha fazla bilgi içinburaya tıklayabilirsiniz.
3)Gebelik Şekeri
Gebelerin yaklaşık %10’unda görülen gebelik şekeri, insülin metabolizmasında yaşanan değişimler nedeniyle meydana gelir. İri bebek, erken doğum veya müdahaleli doğum gibi riskler yaratması nedeniyle önem taşır. Hamileliğin 24. – 26. Haftasında yapılan şeker yükleme testi ile tanı konuyor ve diyet ve ilaçlar ile riskler kontrol altına alınıyor.
*Şeker yükleme testi hakkında daha fazla bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.
4)Erken Doğum
Gebeliğin olması gereken zamandan önce (36.haftadan önce) sonlanmasına erken doğum adı verilir. Hamileliklerin yaklaşık %10’u erken doğum ile sonuçlanır. Rahim şekli bozuklukları, su fazlalığı veya iri bebek durumları erken doğuma neden olabilir ancak en sık nedeni enfeksiyonlar olarak gösterilir. Doğru gebelik takibiyle erken doğum riski önlenebilir.
5)Plasenta Yerleşim Yerindeki Anomaliler
Bebeğin eşi olarak adlandırılan plasentanın olması gereken yerde değil de farklı bir yerde konumlanması (rahim ağzı vb.) anne adaylarını endişelendiren konuların başında geliyor. Özellikle gebeliğin 2. döneminden itibaren ara ara gelen kanamalarla belirti gösteren bu durumlarda, genellikle sezaryen doğum tercih ediliyor. Bu problemle karşı karşıya olan anne adaylarının tam teşekküllü bir hastanede yakın takibinin yapılması gerekiyor.
6)Çoğul Gebelikler
Bebek sayısı arttıkça (3,4..) gebelik de riskli kategorisi kapsamında değerlendiriliyor. Erken doğum, annede tansiyon veya şeker gelişmesi, çoğul gebeliklerde en sık karşılaşılan problemlerdir.
7)Gelişme Geriliği
Bebeğin beklenenden daha ufak olması, anne karnındayken beslenmesinin bozulması olarak tanımlanabilen gelişme geriliği, bin hamleliğin 4-5’inde görülüyor. Erken doğum ve bebeğin anne karnında hayatını kaybetmesi gibi ciddi riskler taşıdığından yakından takip edilmesi gerekiyor.
8)Suyun Azlığı veya Fazlalığı
Bebeği çeşitli travmalara karşı koruyan suyun az olması durumunda, bebeğin akciğer gelişimi sekteye uğrayabilir. Fazlalılığında ise bebeğin doğum pozisyonunda sorunlar yaşanabiliyor. Aylık yapılan kontroller ve testler ile suyun miktarı kontrol edilip, gerekli önlemler alınabiliyor.