Psikolog Zeynep Canbaş Yazdı: Pandemi Döneminde Aile İçi İlişkiler
İçindekiler
Koronavirüs hayatımıza gireli resmen bir sene oldu. Bir senedir evlerimizdeyiz ve rutin hayatımıza veda etmiş durumdayız. Normalde basit sayılabilecek alışkanlıklara bile hasret kalmış durumdayız. Sürecin uzaması sebebiyle birçoğumuz artık doğal olarak umutsuz ve tükenmiş hissedebiliyor. Belki bu süreçte hiç olmadığı kadar aile üyeleriyle iç içeyiz ve alanlarımız ortak. Bu yüzden istenmeden de olsa bazı anlaşmazlıklar, tartışmalar yaşanabiliyor.Pandemi süreci gerçekten herkes için oldukça zor ve karmaşık bir süreç. Psikolog Zeynep Canbaş, pandemi döneminde ailelerin yaşadığı sorunlara değindi ve ailelere önerilerde bulundu.
Çocuklar bir yıldır okula doğru düzgün gidemiyor, sınavlar farklı koşullarda gerçekleşiyor. Yüz yüze eğitimi hiç deneyimlemeyen, okulun ne olduğunu bilmeyen çocuklar var maalesef. Pandemiyle iyice hayatımız online bir hayata dönmüş oldu.Artık bazı ebeveynler evden çalışıyor. Özellikle sağlık çalışanı gibi bazı ebeveynler ise daha yoğun ve zorlu çalışma şartlarına sahip. Çocukların sürekli evde olması ve online eğitim ebeveynlerin yükünü iyice arttırmış oldu. Psikolog Zeynep Canbaş, pandemi döneminde ailelerin yaşadığı sorunlara değindi ve ailelere önerilerde bulundu.
Pandemi Aileleri Nasıl Etkiledi ?
Pandemi sebebiyle bir senedir hepimiz evde kalıyoruz. Rutin hayatımız sekteye uğradı. Bir kafede arkadaşlarla bir şey içip sohbet ediyor olmanın bile ne kadar kıymetli olduğunu anladık. Evde yapabileceklerimiz dışarıyla oranla kısıtlı sayılabilir. Dolayısıyla can sıkıntısı bu noktada kaçınılmaz oldu. Okullar kısa bir süreliğine tatil edildi derken kapalı olalı nerdeyse bir yıl olacak. Hareket etmek, sosyalleşmek insani bir ihtiyacımızken tedbirler nedeniyle hepsinden uzak durmak zorunda kaldık. Rutinlerimiz ani bir şekilde bozulduğu ve bir yandan da tüm aile üyeleri evde olduğu için aslında ortaya kocaman bir aile stresi de çıkmış oldu. Özellikle tek ebeveynler, sağlık çalışanı ebeveynler, çalışmak zorunda olan ebeveynler büyük zorluk yaşadı.
Koronavirüs birçok konuda hayatımızı olumsuz etkiledi elbette. Bir yılın çoğunluğunda okullar, kafe ve restoranlar, sosyalleşme alanları kapalıydı ve bu yüzden aslında birçok esnaf ve çalışan zor durumda kaldı ve ekonomik açıdan yıkıma uğrayan aileler oldu. Onlar bir yandan koronavirüs ile mücadele ederken bir yandan da ekonomik açıdan ayakta kalmak için çabaladılar. Hayatımıza izolasyon diye bir kavram girdi ve sokağa çıkma yasaklarıyla yaşamak zorunda kaldık. Bu yasaklar aslında bize durumun vehametini göstermiş oldu. Ancak alışkanlıkları değiştirmek zordur. Bu sebeple izolasyona çoğunlukla uyuyor olsak da adapte olmakta birçoğumuz zorluk yaşadık.
En kötü karar kararsızlıktan iyidir derler. Bizi asıl kaygılandıran da bu noktada belirsizlik oldu. Çünkü hepimiz koronavirüs hastalığına yabancıydık. Bir anda hayatımıza girdi ve büyük ölçüde hayatımızı değiştirdi. Belki kimimiz işin bu noktalara geleceğini tahmin bile etmiyordu. Net bir tedavisinin olmaması ve kişiden kişiye değişkenlik gösteriyor olması da bizi kaygılandıran sebeplerdendi.
Özel gereksinimli çocuğu olan aileler de koronavirüsten etkilenen dezavtanajlı gruplar arasında. Çünkü özel gereksinimli çocukların düzenli bir eğitime ihtiyaçları var ve ne yazık ki pandemi boyunca onlar da yüz yüze eğitimden mahrum kaldı. Özel gereksinimli çocuğu olan aileler de bu süreçte gerçekten çok yıprandı.
Pandemi Döneminde Aileler Neler Yapabilir?
Değerli ebeveynler, uçaklarda bir uyarı yapılır. Oksijen maskesini önce kendine tak, sonra çocuğuna. Ebeveynler de çocuklarından önce kendilerine özen göstermeli ve kendilerini ihmal etmemeli. Çünkü özellikle ergenliğe kadar çocukların dünyası anne babalarından ibarettir. Ebeveynlerini rol model alarak öğrenirler. Çocuklarınız sizin yansımanız olacağı için sizin nasıl olduğunuz oldukça önemli. Bu yüzden kendi uyum sürecinizi öncelemenizi öneririm. Yani önce eğer varsa kendi endişelerinizi yönetmelisiniz.
Çocuğunuza karşı yapmanız gereken belki de en önemli şey onu içtenlikle ve aktif bir şekilde dinlemek olmalı. Yargılayarak direk çözüm önerisi sunmadan önce, baştan savmadan, ilgimizi ona gösterebilmek için tüm dikkatimizi ona vererek onu dinlemeliyiz. Çocuklar bu süreçte birçok soru sorabilir. Bu açıdan çocuğun ihtiyaçlarını tespit ederek sorularına yaşına uygun cevaplar vermeliyiz. Zor olsa da pandemiyle ilgili sorularına dürüstçe cevap vermeliyiz. Çocuğunuz bu süreçte ne kadar zorlandığından ve sıkıldığından bahsederken ben de zorlanıyorum demeniz kadar doğal bir şey yok. Pandemi demek bir yönüyle belirsizlik demek. O yüzden cevabını bilmediğiniz sorularda bilmiyorum demenizde hiçbir sakınca yok. Doğru bilgiyi basit, açık ve rahatlatıcı bir şekilde vermemiz yeterli. Elbette çocuklarla konuşurken kullandığınız dil de çok önemli. Felaketleştirici yerine daha sakinleştirici ve güven verici bir dil kullanmanız daha doğru olacaktır.
Bunlara ek olarak günlük rutinleri sürdürmeye çalışmak pandeminin getirdiği belirsizlik ve endişeyi yönetebilmede etkili olacaktır. Örneğin özbakımınızı ihmal etmeyin. Tüm aile üyeleri bir aradayken kahvaltıları veya akşam yemeklerini birlikte ve aynı saatte yiyin. Sosyal çevrenizle fiziksel olarak görüşemiyor olsanız bile telefonda veya online olarak görüntülü/sesli konuşmak size iyi gelecektir. Aynısını çocuğunuz ve arkadaşları için de organize edebilirsiniz.
Değerli Ebeveynler!
Tüm dünya koronavirüsle mücadele etmeye çalışıyor. Bu konuda yalnız değiliz. Başa çıkamadığınız, zorlandığınız anlar elbette olacak. Bazen çok yorulmuş, çok tükenmiş hissetmeniz çok doğal. Ancak şu ana kadar dünyada hiçbir salgın sonsuza kadar sürmedi. Naçizane önerim, komplo teorilerinden ve sizi ekstra kaygılandıran kişi ve durumlardan uzak durmanız. Çocuğunuzun bu süreçte eğitim açısından veya başka açılardan eksikleri, zorlandığı durumlar olabilir. Ama şunu bilin ki çocukların iyileşme kapasitesi ve psikolojik esnekliği yetişkinlere göre daha fazla. Yani zor durumlara karşı daha kolay adapte olabiliyorlar.
Belki de bu süreçte size en iyi gelecek olan şey umudunuzu canlı tutmak adına pandemi sonrasında neler yapacağını konuşmak ve hayal etmek olabilir. Ailenizle birlikte bir hayal defteri tutup hayallerinizi gerçekleştirdikten sonra defteri doldurmanız hem hayallerinizi somutlaştırmış olur hem de umudunuzu koruma konusunda yardımcı olur. Umuyorum ki çok yakında tekrardan sağlıklı günlerimize dönmüş olacağız.