Bebek ve Çocuk

Her Bin Bebekten 8’i Kalp Hastalığı ile Dünyaya Geliyor

Her Bin Bebekten 8'i Kalp Hastalığı ile Dünyaya Geliyor

7-14 Şubat Doğuştan Kalp Hastalığı Farkındalık Haftası öncesinde anne karnında tanısı konulabilen kalp hastalıkları ve tedavileri hakkında bilgiler verildi.

Her Bin Bebekten 8’i Kalp Hastalığı ile Dünyaya Geliyor

Genetik özellikler, gebelik döneminde kullanılan bazı ilaçlar ve geçirilen enfeksiyonlar gibi birçok neden, bebeklerin kalp hastalığı ile doğmasına yol açabiliyor. Gebelik döneminde yapılan düzenli takipler ile doğuştan kalp hastalıkları anne karnında kontrol altına alınıp, tedavi edilebiliyor. “7-14 Şubat Doğuştan Kalp Hastalığı Farkındalık Haftası” öncesinde, anne karnında tanısı konulabilen kalp hastalıkları ve tedavileri hakkında bilgi verildi.

Bebeğinizin kalp sağlığından anne karnında emin olun

Doğuştan kalp hastalıkları, gebelik sürecinde tanısı konulabilen ve bebeğin doğumu ile kalbinde bulunan yapısal hastalıklardır. Araştırmalar her yeni doğan bin bebekten 8’inin kalp hastalığı ile doğduğunu göstermektedir. Bir gebelik sürecinin 19. gününde bebeğin kalbi gelişmeye başlar. Bebeğin kalbi hakkında ise 16. haftadan itibaren bilgi almak mümkün olur. Anne adayları 16. haftadan itibaren “fetal ekokardiyografi” ile ultrason taramaları yaptırmalı ve bebeğin kalp sağlığı hakkında bilgi almalıdır. Bu taramalarda ortaya çıkan rahatsızlıkların kesin tanısı 22. hafta itibari ile kesinleşmektedir. Yapılan fetal eko incelemesiyle anne karnında tüm kalp hastalıkları belirlenebilmektedir. Fetal eko anne ya da bebeğin sağlığına zarar vermez Anne karnındaki bir bebeğin kalp hastalığı konusunda kesin tanısı konulabilmesi için fetal eko önemli bir tanı aracıdır. Ultrasonografik dalgalar ve özel sistemler ile bebeğin kalbi anne karnında değerlendirilmektedir. Yapılan çeşitli çalışmalar da fetal eko incelemesi annenin ya da bebeğin sağlığına kesinlikle zarar vermediğini ortaya koymaktadır. Kimler fetal eko yaptırmalı? Fetal eko gebe olan her kadına yapılabilir; ancak genellikle anne adayının takibini yapan kadın doğum doktorunun bu konuda bir sorun fark etmesi ve yönlendirmesi ile yapılmaktadır. Ancak anne adayının kendisinde ya da ailesinde kalp, diyabet ya da lupus hastalığı varsa kızamıkçık gibi viral enfeksiyon geçirmişse, aşırı alkol ya da uyuşturucu kullanılmışsa, radyasyona maruz kalınmışsa anne adayları kesinlikle fetal eko yaptırmalıdır. Tüm bu sebepler kalp hastalıkları için risk faktörlerini oluşturmaktadır.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR ᐳ
Bir Ülke Daha Hamilelerin ve Emziren Annelerin Koronavirüs Aşısı Olmalarını Onayladı!

Bazı kalp hastalıkları anne karnında tedavi edilebilir

Anne karnında 22. hafta itibari ile karıncıklar arası delik (vsd), kalp kapak darlıkları, kulakçıklar arasında geniş delik (asd), kalpten çıkan ana damarların yer değiştirmesi (tga) gibi birçok kalp hastalığının tanısı konulabilmektedir. Yine bu inceleme ile kulakçıklar arasındaki delik (pfo) ve aort ile akciğerlere kan götüren damar arasındaki açık olan damar; yani ductus arteriozus gibi sorunlar da saptanabilmektedir. Bunlar normal oluşumlardır. Kalp, anne karnında normal işlevini yapabilmektedir. Bu iki oluşum bebek doğduktan bir müddet sonra değişik mekanizmalarla kapanarak işlevlerini tamamlamaktadır. Ancak kapanmama gibi bir durum söz konusu olmuşsa, vakanın durumuna göre ameliyatsız yöntemlerle ya da cerrahi müdahaleler ile kapatma işlemleri gerçekleştirilir. Kalp kapak darlıkları, ritim bozuklukları gibi kalp problemleri de anne karnında yapılacak girişimlerle tedavi edilebilmektedir.

Cerrahi müdahale söz konusu olabilir

Anne karnında saptanan bazı kalp problemlerinde, doğumdan sonra tedavisinin sağlanması için kontrol altında tutulması gerekebilir. Bu konuda düzenli kontrollerle hastanın takibi devam eder ve bu konuda önlemler alınır. Örneğin kalp damarlarının farklı yerlerden çıkması (tga), mor çocuk hastalığı olarak bilinen triküspid atrezisi gibi sorunlarda bebek doğar doğmaz cerrahi girişim gerekebilir. Kadın doğum, pediatrik kardiyolog ve kalp cerrahi uzmanı kontrolünde değerlendirilmeli ve tedavi planı çizilmelidir. Tedavi gören bebeklerin büyük bir çoğunluğu da operasyon sonrası normal yaşamlarına devam edebilmektedirler.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu