Bebek ve Çocuk

Bebeğinizi Anne Karnında Dış Dünyaya Hazırlayın

Bebeğinizi Anne Karnında Dış Dünyaya Hazırlayın

Bebeğinize, anne karnında özel olduğunu hissettirmeniz ve onu rahatlatarak dış dünyaya hazırlamanız, etkisi ispatlanmış bazı özel uygulamalarla mümkün.

Bebeğinizi Anne Karnında Dış Dünyaya Hazırlayın

Bebeğinize, anne karnında özel olduğunu hissettirmeniz ve onu rahatlatarak dış dünyaya hazırlamanız, etkisi ispatlanmış bazı özel uygulamalarla mümkün. Klasik müzik, bebekle konuşma, yoga egzersizleri, yüzme, İskandinav yürüyüşü, dans, özel yastık kullanımı, lezzetli ve sağlıklı besinler tüketme gibi alışkanlıkların, anne adayları ve henüz dış dünya ile tanışmamış bebekler üzerinde olumlu etkileri bulunuyor.

Gebelikte Klasik Müzik Dinleyin

Gebeliğin 4’üncü ayından itibaren bebek bulunduğu ortamdaki sesleri duymaya başlar. 24’üncü haftadan sonra ise dış ortamdaki sesleri de duyar. Özellikle klasik müzik dinleyerek, karnınızdaki bebeğin gevşemesi ve yatışmasını sağlar. Bebek doğduktan sonra da klasik müzik dinlediğinde kendini anne karnındaki gibi güvende hisseder. Bu da onun sakinleşmesine yardımcı olur. Ayrıca klasik müzik dinletilen bebeklerin matematik zekasının daha iyi olduğu ve sosyal yönlerinin de geliştiği biliniyor. Doğum öncesi de yine klasik müzik dinlemek anne adayındaki korku ve stresi azaltarak bebeği doğuma hazırlar.

Bebeğinizle Konuşun

32’inci haftadan itibaren duyduğu sesleri hatırlamaya başlayan bebek, anneye bilinçli olarak tepki vermeye baslar. Anne karnındayken bebeğinizle çevre gürültüsünden uzak bir ortamda sakin bir ses tonuyla konuşun. Bu konuşma onun sakinleşmesine, yaşayacağı doğum stresini azaltmasına ve mutlu olmasına yardımcı olacaktır.

Yoga Hem Sizi Hem de Bebeğinizi Rahatlatır

Yoga egzersizlerini gebeliğin her döneminde yapmak mümkündür. Yoga, gebelikte oluşan sırt ağrısı, mide bulantısı ve yorgunluk şikayetlerini azaltarak rahatlamanıza, sakinleşmenize yardımcı olur.  Ayrıca kendinize ve bebeğinize odaklanmanızı sağlar. Yoga, doğum esnasında daha iyi nefes almayı, gerekli olan esnekliği, gücü, motivasyonu sağlayarak hem anne hem bebek için sağlıklı bir doğumun gerçekleşmesine yardımcı olur.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR ᐳ
Jinekolojik Muayene Nasıl Yapılır?

İskandinav Yürüyüşünü Deneyin

İskandinav yürüyüşü olarak bilinen “nordic walking”, özel tasarlanmış sopalarla yapılan uzun adımlı tempolu yürüyüş biçimidir. Normal yürüyüşle karşılaştırıldığında üst beden kaslarını (karın-sırt) daha fazla çalıştırır, enerji tüketiminde %46’ya varan bir artış sağlar. Bu tür egzersizler gebeliğe bağlı seker hastalığını önler, bebeğin anne karnında daha sağlıklı gelişmesini ve uygun kiloda olmasını sağlar. Ayrıca anne ve bebek için daha rahat bir doğumun gerçekleşmesine yardımcı olur.

Bebeğinizle Birlikte Dans Edin

Dans ile fiziksel ve ruhsal gerginlikler azaltılabilir. Doğaçlama yapılan dans ile kendinizi ve bebeğinizi şımartabilirsiniz. Dinlenme aralarında doğmamış bebeğinizle konuşmak, onun rahatlatması açısından çok etkili bir yöntemdir.

Uygun Yatış Pozisyonunda Uyuyun

Gebeliğin 28’inci haftasından sonra en rahat uyku pozisyonu, sol yana yatarak bacakların karna doğru hafif çekilmesidir. Sol yana yatarken sırtınızın arkasına konulan özel yastıklar rahat etmenizi sağlayarak, uykudayken sağa dönmenizi engeller.     Sol yan pozisyon ile annenin sağ tarafında bulunan büyük damarlara rahmin baskısı azaltılacağı için bebeğe giden kan akımında artış olur. Dolayısıyla bebeğe daha fazla besin ve oksijen iletilir. Doğum sancısı çekerken annenin sola doğru yatması, bebeği için daha yararlı olacaktır.

Kendinizi ve Bebeğinizi Ödüllendirin

Gebelik döneminde haftada 2-3 kez az miktarda bitter çikolata ile kendinizi ve bebeğinizi ödüllendirmenizde hiçbir sakınca yoktur. Çikolata, mutluluk hormonu (endorfin, serotonin) salgılanmasına yardımcı olur. Bu hormonun etkisi ile bebek de hareketli ve mutlu olacaktır. Bitter çikolatada bulunan “teobromin” maddesinin gebelik zehirlenmesi riskini azalttığı bildirilmiştir. Ancak çikolata yüksek kalorili bir besindir ve içerdiği kafein nedeniyle aşırı tüketilmesi önerilmez. Doktorunuza danışmayı ihmal etmeyin.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu